Özgürlük

11 Aralık 2009 Cuma

Antalyaspor - Galatasaray : 2-3 / 11 Aralık 2009

Antalyaspor'da sanırım yalçın ve sedat isimli oyuncuların hemen hemen her pozisyonda tekme tokat atmalarına rağmen kırmızı kart görmeden maçı tamamladıkları maç.

hele 88. dakikada sol köşe korner direğinin orada kewell'a sanırım yalçın 3 kere üst üste vurdu. ilkinde hâlâ oyun alanının içindelerdi, tekme attı kewell yere düştü. daha sonra kewell yerdeyken, yalçın sağ ayağıyla abanabildiği kadar kewell'ın sol dizine vurdu. kewell yerde ne olduğunu anlamaya çalışırken, hakemin gözü önünde, yanında bir antalyalı oyuncu daha varken hem yumrukla hem tekmeyle bir daha vurdu, yüz ifadesini görmeliydiniz kendisinin. ha bu arkadaş futbolcu evet. kewell gibi dünyalar tatlısı, sakin bir adamı bile her maç çileden çıkartıyorlar. pozisyonda hâliyle sakatlanan kewell da geri dönerken hakemin işareti olmadığı için hemen anında sarı kartı yiyiverdi. ee gol attı adam, cezasını hemen kesiyorlar hem fiziksel hem ruhsal olarak.

sonuçta galatasaray'ın, diğer anadolu takımlarına karşı hiç mücadele etmeyip, üç büyüklere karşı deli gibi oynayan başka bir anadolu takımını daha devirdiği maç olmuştur.

tekme tokat ile futbol oynamayı, hakem görmediği müddetçe adamların kaşını gözünü yarmayı futbol mantığı olarak benimsemiş takımların, ligte üst sıralarda yer aldığında lige kalite getireceğini düşünenler, "hmm acaba ben ne düşünüyorum, mantıklı bir insan mıyım ben?" şeklinde bir kez daha futbola bakış açılarını sorgulamalılar. anadolu takımlarıyla oynanan her maçta olduğu gibi bu maçta da bu gerçeği kabak gibi gördük.

şampiyonlar ligi veya uefa'da mücadele etse bu takımlar, ilk 15 dakika içerisinde en fazla 9 kişi kalırlar. hâlâ rekabet diyorlar, çekişme diyorlar, kalite diyorlar ya ona yanıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder